
Yumurta Donasyonu İşlemi
Yumurta donasyonu, çocuk sahibi olmak isteyen çiftler için umut vadeden bir tüp bebek yöntemidir. Yumurta nakli veya yumurta bağışı olarak da bilinir.
Bu süreçte, donör adı verilen yumurta bağışçısının yumurtalıkları ilaçlarla uyarılır. Elde edilen yumurtalar, alıcı kadının eşinin spermleriyle laboratuvarda döllenir.
Sonuçta oluşan embriyolar, alıcı kadının rahmine aynı anda ya da uygun bir zamanda transfer edilir. Yaklaşık 30 yıldır başarıyla uygulanan bu yöntem, infertilite sorunlarına çözüm sunar.
Anne Olma Hayalinizi Gerçeğe Dönüştürelim: Dr. Halil İbrahim Tekin ile %80 Üzerinde Başarı!
(Bilgilerinizi Bırakın Sizi Arayalım)
İlk Yumurta Donasyonu İşlemi
Yumurta donasyonu ile ilk başarılı gebelik, 3 Şubat 1984’te Dr. John Buster tarafından Kaliforniya, ABD’de gerçekleştirilmiştir.
Bu tarihten itibaren, kendi yumurtalarıyla gebelik şansı olmayan kadınlar için yumurta donasyonu en etkili yöntem olmuştur.
Özellikle yumurta üretimi durmuş, yumurta kalitesi yetersiz olan ya da genetik sorunlar yaşayan kadınlar, bu yöntemle annelik hayallerine kavuşmuştur.
Yumurta Donasyonu Hangi Ülkelerde Uygulanmaktadır?
Yumurta donasyonu (veya yumurta bağışı), dünya genelinde birçok ülkede uygulanan bir tüp bebek yöntemidir. Müslüman ülkelerden İran, Lübnan ve Mısır bu yöntemi benimseyen ülkeler arasındadır.
Avrupa’da ise durum ülkeye göre değişir. İngiltere, Belçika, Yunanistan ve İspanya gibi ülkelerde yumurta donasyonu yasaldır ve yaygın şekilde uygulanır. Ancak bazı Avrupa ülkelerinde bu işlem yasalarla yasaklanmıştır.
Kuzey ve Güney Amerika, Afrika’nın birçok ülkesi, Avustralya ve çeşitli Asya ülkelerinde yumurta nakli, kabul görmüş bir yardımlı üreme yöntemidir.
Türkiye Cumhuriyeti’nde yumurta donasyonu ve yumurta nakli, tüp bebek tüzüklerinin ilk düzenlendiği tarihlerden itibaren yasalarla yasaklanmıştır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) ise yumurta donasyonu başlangıçta serbest bırakılmış, ancak daha sonra çeşitli düzenlemeler yapılmıştır.
Yumurta Donasyonu Süreci Nasıl İşler?
KKTC’de yumurta donasyonu sürecinde, alıcı anne adayına standart tüp bebek işleminden farklı olarak yumurta gelişimini uyaran tedaviler uygulanmaz. Bunun yerine, yalnızca endometrium (rahim iç zarı) gebelik için hazırlanır ve bu amaçla ilaç tedavisi kullanılır.
Donör (yumurta bağışçısı) ile alıcı anne adayının tedavileri eş zamanlı yürütülür. Alternatif olarak, daha önce hazırlanmış dondurulmuş embriyolar çözülerek alıcı kadına transfer edilebilir.
Kliniğimizde uzun yıllara dayanan tecrübe ve istatistikler, taze embriyo transferi ile dondurulmuş embriyo transferi arasında başarı oranları açısından fark olmadığını göstermektedir.
Taze Embriyo Transferi Süreci
Taze embriyo transferi uygulamasında, yumurtalar toplandığı gün alıcı kadının eşinden sperm alınır ve mikro enjeksiyon veya tüp bebek işlemi gerçekleştirilir.
Bu süreçte, alıcı çift ile donör kesinlikle birbirini görmez. Yumurta ve sperm alındıktan sonra, laboratuvar ortamında tüp bebek süreciyle aynı adımlar izlenir.
Yumurtalar döllenir, embriyo gelişimi izlenir ve uygun kalite ve sayıdaki embriyolar seçilir. Yumurta toplama işleminden 3 ila 5 gün sonra alıcı kadına embriyo transferi yapılır.
Transferden 12 gün sonra yapılan gebelik testi ile işlemin başarısı değerlendirilir.
Yumurta Nakli (Yumurta Bağışı) Nasıl Yapılır?
Yumurta donasyonu (veya yumurta nakli), çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere umut sunan bir tüp bebek yöntemidir. Bu süreçte, donör (yumurta vericisi) ile alıcı arasındaki bağlantı iki şekilde kurulabilir: anonim veya non-anonim.
Donör Seçimi
Doğacak çocuğun genetik özelliklerinin büyük bölümü, yumurta ve sperm kaynaklıdır. Kendi yumurtalarıyla bebek sahibi olanlar, kalıtsal hastalık riskini kabul eder. Ancak yumurta donasyonunda bu sorumluluk, donörü seçen kliniğe aittir.
Kliniğimiz, bu sorumluluğu en yüksek standartlarda taşır. 20 yılı aşkın deneyimimizle, on binlerce sağlıklı bebek doğumuna katkı sağladık. Günümüz teknolojisi, yumurtadaki tüm molekülleri test etmeyi mümkün kılmasa da, donör seçiminde maksimum özen gösteriyoruz.
Güvenlik ve kalite, önceliklerimizdir. Ticari kaygılardan uzak durarak, en sağlıklı sistemi uyguluyoruz. Daha düşük maliyetli yumurta bulmak mümkün olsa da, biz uzun vadeli ve güvenilir hizmet sunmayı hedefliyoruz.
İnsan sağlığı bizim için ön plandadır. Bu nedenle, uluslararası standartlara uygun denetimler yapıyoruz. Avrupa’da NHS akreditasyonu alan ilk merkez olarak, 45 ülkede sağlıklı bebeklerin doğmasına yardımcı olduk.
A- Anonim (Kimlik Bilgilerinin Gizli Tutulması)
Hastalarımızın çoğu, anonim yumurta donasyonu yöntemini tercih eder. Yumurta nakli işlemlerinin %95’i bu şekilde gerçekleşir. Alıcılar ve donör, birbirlerinin kimlik bilgilerini bilmez.
Bu yöntemde, donör havuzunda kan grubu, fiziksel ve ruhsal özellikler gibi bilgiler bulunur. Alıcı aile, kimlik bilgileri hariç bu özelliklere göre donör seçer ve tedavi eş zamanlı başlar.
B- Non-anonim (Kimliklerin Bilinmesi)
Bazı alıcı aileler, donör ile tanışmayı tercih eder ve uygun gördükleri soruları sorma ihtiyacı duyar. Az sayıda donör, kimliklerini açıklamaya gönüllüdür.
Uluslararası donör ajansları aracılığıyla da non-anonim donör temin edilebilir. Ancak bu yöntemin maliyeti daha yüksektir.
Kimlere Yumurta Donasyonu (Yumurta Nakli) Uygulanır?
Yumurta donasyonu, aşağıdaki durumlarda tercih edilen bir yöntemdir:
- Menopoz veya yumurta üretimi olmayan kadınlar
- Turner Sendromu gibi kalıtsal bozuklukları olanlar
- Yumurtalıkları hastalık nedeniyle alınmış kadınlar
- Kemoterapi veya ışın tedavisi almış kanser hastaları
- İlaçla yumurtalıkları az uyarılan veya uyarılamayanlar
- Hemofili, Duchenne Musküler Distrofisi veya Huntington Koresi gibi kalıtsal hastalık riski taşıyanlar
- Tekrarlayan başarısız tüp bebek denemeleri yaşayanlar
- İleri yaş nedeniyle yumurta rezervi veya kalitesi yetersiz olanlar
- X genine bağlı genetik hastalıkları olanlar
- Gay çiftler
yumurta donasyonu nasıl yapılır
Yumurta Bağışçısına Yapılması Gereken Hazırlıklar ve İşlemler
Yumurta donasyonu sürecinde, donör (yumurta vericisi) seçimi ve hazırlanması büyük bir titizlik gerektirir. Donör adaylarının geçerli bir kimlik belgesi ve eğitim durumunu gösteren resmi bir evrak ile başvurması zorunludur.
Güvenilir referans sunamayan veya uygun olmayan kişiler, kliniğimiz tarafından kabul edilmez.
15 yıldır on binlerce çifte yumurta donasyonu hizmeti sunan kliniğimiz, sağlıklı ve mutlu bebekler hedefler. Dr. HIT olarak, donör seçimi ve hazırlanmasına en yüksek önemi veriyoruz.
ASRM ve ESHRE standartlarına uygun değerlendirmeler yapıyoruz. Hasta sağlığı için tüm işlemler, en yüksek kalite standartlarında ve eksiksiz gerçekleştirilir. Bu süreçteki maliyetler, kaliteden ödün vermemek adına kaçınılmazdır.
Bazı merkezler, daha düşük maliyet için testlerden feragat etse de, biz sağlık ve güvenlik öncelikli bir yaklaşım benimsiyoruz. Çocukların sorunsuz ve mutlu bireyler olması, 15 yıllık sorumluluğumuzun temelidir.
Yumurta Donasyonu Tedavisinde Psikolojik Değerlendirme
Donör adayları, psikolojik değerlendirme sürecinden geçer. Bu süreçte, ruhsal olarak yumurta donasyonu işlemine uygunlukları belirlenir.
Genel bilgilendirme sonrası depresyon ve anksiyete testleri uygulanır. Depresif, psikotik veya nörotik bozuklukları olanlar ile sosyal durumlarında sorun tespit edilenler elenir.
Yumurta Donasyonu Tedavisinde Serolojik Değerlendirme
Serolojik testler, bulaşıcı hastalıkların (örneğin, HBsAg, HCV, HIV, sifiliz, klamidya, CMV) taranması için yapılır. Ayrıca, Thalassemia ve Kistik Fibrozis gibi yasal zorunlu testler gerçekleştirilir.
Bu testler, ISO sertifikalı ve güvenilir laboratuvarlarda, kimlik kontrolü eşliğinde yapılır.
Yumurta Donasyonu Tedavisinde Jinekolojik Değerlendirme
Donör adaylarının yumurta rezervi ve yumurta kalitesi değerlendirilir. Antral folikül sayımı yapılarak, yumurta toplama işlemine engel olabilecek anatomik veya yapısal sorunlar araştırılır.
FSH, AMH veya İnhibin gibi testlerle tahmin yürütülmez; doğrudan jinekolojik inceleme yapılır.
Yumurta Donasyonu Tedavisinde Hematolojik Testler
Yumurta toplama işleminde kanama riskine karşı, donör adaylarının kan hücresi düzeyi ve pıhtılaşma potansiyeli kontrol edilir. Sperm alımı için cerrahi müdahale gereken erkeklerde de bu testler uygulanır.
Yumurta Donasyonu Tedavisinde Genetik Testler
Genetik testler, alıcıda tespit edilen genetik taşıyıcılık durumlarına göre yapılır. Rutin testler arasında Kromozom Analizi, Thalassemia ve Kistik Fibrozis bulunur.
Donör adaylarının etnik özelliklerine göre ek genetik testler uygulanabilir. İsteğe bağlı olarak, yaklaşık 1800 genetik bozukluk taraması kliniğimizde veya yurt dışındaki anlaşmalı merkezlerde yapılır.
Günümüzde Egzom Sekanslama ve Tam Genomik Sekanslama gibi ileri yöntemler kullanılmaktadır. NGS (Next Generation Sequencing), embriyolarda yaygın olarak tercih edilir.
Yumurta Donasyonu Kaç Yaşına Kadar Yapılır?
Yumurta donasyonu, genellikle 50 yaşına kadar olan kadınlar için uygundur. Ancak, kliniklerin yaş sınırı politikaları farklılık gösterebilir. Bu nedenle, kliniğin kriterleri önceden incelenmelidir.
Yumurta Donasyonu Bebek Anneye Benzer mi?
Yumurta donasyonu ile doğan bebek, biyolojik olarak alıcı anneye benzemez; çünkü embriyo, donör yumurtası ve babanın spermiyle oluşur. Ancak, bebek anneyle aynı çevrede büyüdüğünden, benzer davranışlar sergileyebilir ve güçlü bir duygusal bağ kurulabilir.
Yumurtalık Donasyonu Nedir?
Yumurtalık donasyonu, menopoz veya doğuştan yumurtalık yetmezliği yaşayan kadınlara uygulanan bir yöntemdir. Başka bir kadının sağlıklı yumurtaları kullanılarak gebelik şansı sunulur.
Yumurta Donasyonu Ne Zaman Yapılır?
Yumurta donasyonu, kadının kendi yumurtalıkları yeterli veya kaliteli yumurta üretemediğinde tercih edilen bir tüp bebek yöntemidir.
Bu durumlar arasında şunlar yer alır:
- Erken menopoz veya yumurtalık yetmezliği
- Genetik hastalık riski taşıyan durumlar
- Tekrarlayan başarısız tüp bebek denemeleri
Yumurta donasyonu, diğer yardımcı üreme yöntemleri sonuç vermediğinde de etkili bir çözüm sunar.
Recombine Testi
Yumurta donasyonu (veya yumurta nakli) sürecinde, arzu eden hastalarımız için ABD’de yapılan Recombine Testi’ni sunuyoruz. Bu test, 250 sık rastlanan genetik hastalık ve 1600’den fazla mutasyonu inceler.
Alıcı ailenin erkek bireyleri için de bu genetik tarama testinin yapılmasını öneriyoruz.
Testler tamamlandıktan sonra, donör için bir sertifika hazırlanır. Bu sertifikada donör’ün fiziksel özellikleri, tıbbi ve psikolojik profili yer alır.
Yumurta Donasyonu Süreci
Yumurta nakli yaptıracak çiftlere, mevcut donör seçenekleri hakkında detaylı bilgi verilir. Alıcı aile, kendine uygun donör’ü seçer ve donör hazırlık süreci başlar.
Donör’ün programı uygunsa, ilaç tedavisi düzenlenir. Yumurtalar, adetin 2-3. gününde uyarılmaya başlanır. Yeterli büyüklük ve olgunluğa ulaştığında, HCG veya GnRH analogu enjeksiyonu yapılır.
35-36 saat sonra, yumurtalar genel anestezi altında toplanır. Laboratuvarda hazırlanan yumurtalar, alıcı eşin spermleri ile döllenir ve gelişen embriyolar, embriyo transferi için hazırlanır.
Gizlilik Politikası
Yumurta donasyonu sürecinde, donör ve alıcı aileler kesinlikle bir araya gelmez. Donör’ün ve alıcıların kişisel bilgileri, tam bir gizlilik içinde korunur.
Donör, yumurtalarının kullanıldığı aile hakkında bilgi alamaz; aynı şekilde alıcı aile de donör’ün kimliğine erişemez.
-
- tüp bebek yumurta bağışı
-
Yumurta Donasyonu Bağışçıların Bilgilendirilmesi
Yumurta donasyonu sürecinde, donör’lere (yumurta bağışçılarına) alıcı aile hakkında hiçbir bilgi verilmez. Gizlilik, sürecin temel prensiplerinden biridir.
Donör’ler, aşağıdaki konularda detaylı bir şekilde bilgilendirilir ve bu koşulları baskı altında kalmadan kabul etmelidir:
- İşlem başlangıcında, donör tarafından gönüllü bağış beyanı doldurulur ve imzalanır.
- Bağışlanan yumurtalar ile doğacak çocuğun tüm hakları, doğuran kişiye aittir. Donör’ler, bebeklerin biyolojik annesi olmadıkları konusunda eğitilir ve bu durumu kabul eder.
- Alıcı aile, isterse donör’ün kimlik bilgileri hariç fiziksel ve tıbbi özelliklerini öğrenebilir. Bu bilgiler, ailelerin hakkı olarak sunulur.
- Donör ve alıcı aile’nin kimlik bilgileri, kesinlikle karşı tarafa verilmez. Bu bilgiler, doktor-hasta gizliliği kapsamında korunur ve yalnızca mahkeme kararıyla erişilebilir.
- Donör, yumurta toplama işlemine kadar herhangi bir aşamada işlemi iptal etme ve bağış’tan vazgeçme hakkına sahiptir. Yumurta donasyonu, tamamen gönüllü bir süreçtir.
- Bazı durumlarda, ilaç tedavisi veya uygulanan yöntemlerle yeterli sayıda veya kalitede yumurta geliştirilemeyebilir. Bu durumda işlem iptal olabilir.
- Yumurta donasyonu sürecinde tedavi sırasında veya sonrasında komplikasyon riskleri bulunur. Bu riskler, donör’lere tüm detaylarıyla açıklanır. Yanlış veya eksik bilgilendirme, hasta haklarının ihlalidir.
yumurta donasyonu
Yumurta Donasyonunda Yumurta Alıcısına Yapılacak İşlemler
Yumurta donasyonu (veya yumurta nakli), alıcı çiftlerin çocuk sahibi olma hayalini gerçeğe dönüştüren bir tüp bebek yöntemidir. Alıcıların doğru şekilde hazırlanması, sürecin başarısı için kritik öneme sahiptir.
Alıcı Çiftlerin Hazırlanması
Alıcı çift, tıbbi incelemeler ve işlem aşamaları hakkında detaylı bir şekilde bilgilendirilir. Süreç, anne adayının ultrasonografi muayenesiyle başlar ve gerekli kan testleri yapılır.
Erkek partner için sperm analizi zorunludur. Ayrıca, alıcı çift’e bulaşıcı hastalıkları taramak için HBsAg, HIV ve HCV gibi testler uygulanır ve sonuçlar dosyalanır.
Alıcıların kapsamlı bir şekilde incelenmesi, yumurta donasyonu işleminin başarısını artırır. Aşağıda, yapılması gereken temel işlemler önem sırasına göre açıklanmıştır.
1. HSG (Histerosalpingografi – İlaçlı Rahim Filmi)
HSG, tüplerin ve rahim içinin değerlendirilmesi için en etkili yöntemdir. Bu işlemde, radyoopak madde içeren bir sıvı rahim boynundan içeri verilir ve röntgen ile görüntülenir.
Bu yöntem, rahimdeki polip, miyom veya hidrosalpinks (tüplerde sıvı birikmesi) gibi sorunları tespit eder. Bu durumlar, gebeliği engelleyebilir veya dış gebelik riskini artırabilir.
Hidrosalpinks, hastaların yaklaşık %5’inde görülür ve gebeliğe engel teşkil eder. Tedavisi, tüplerin cerrahi olarak çıkarılması veya bağlanmasıdır. Polip ve miyom varlığında da cerrahi müdahale gereklidir.
HSG’de hidrosalpinks tespit edilirse, enfeksiyon riskini önlemek için antibiyotik tedavisi uygulanır.
Önemli Not: Hidrosalpinks durumunda, tüplerin çıkarılması gerektiğini öğrenen hastalar genellikle endişelenir. Ancak, bu tüpler işlevsizdir ve gebeliği engeller. Ayrıca, enfeksiyon kaynağı olabileceğinden alınmaları şarttır.
2. Endometrium (Rahim İç Zarı) Değerlendirmesi
Endometrium (rahim iç zarı), ultrasonografi ile kolayca değerlendirilir. Bu tabaka, gebeliğin başlaması için kritik öneme sahiptir.
Endometrium’un kalınlığı ölçülerek rahim içindeki boşluk incelenir. Östrojen (E2 hormonu), yumurta gelişimi sırasında salgılanır ve endometrium’u kalınlaştırır. Progesteron hormonu da bu süreçte rol oynar.
Adet döngüsünün sonunda hormon seviyeleri düşerse, endometrium dökülür ve çekilme kanaması olur. Gebelikte ise plasenta, bu hormonları sağlayarak kanamayı önler.
Endometrium’un hazırlanması için yaklaşık 10 gün boyunca E2 hormonu’na maruz kalması gerekir. Ardından progesteron hormonu devreye girer. Gebeliğin başlaması için endometrium kalınlığının 8-13 mm arasında olması idealdir.
3. Kan Testleri
Yumurta donasyonu sürecinde yapılan kan testleri, bulaşıcı hastalıkların taranması ve genel sağlık durumunun değerlendirilmesi için önemlidir. Başlıca testler şunlardır:
- TSH, T3, T4 (tiroid fonksiyonları)
- Anti-HCV, HBsAg, HIV Duo (bulaşıcı hastalıklar)
İleri yaşta olan hastalarda, gebelik sürecinde sorun yaşanmaması için EKG, Doppler ve genel dahiliye konsültasyonu gibi ek testler istenebilir.
Alıcının Bilgilendirilmesi
Yumurta donasyonu sürecinde, alıcı çift işlem detayları hakkında kapsamlı bir şekilde bilgilendirilir. Alıcılar, işlemi kabul ettiklerine dair bir izin formu doldurur ve imzalar.
Önemli bilgiler şunlardır:
- Alıcı çift, doğacak çocuğun yasal ailesi olacak ve tüm sorumluluk onlara ait olacaktır.
- Donör ve alıcı çift’in kişisel bilgileri asla paylaşılmaz.
- Yumurta nakli işleminde, alıcıya yumurta toplama yapılmadığından cerrahi risk yoktur. Ancak, tarama testlerine rağmen çok düşük bir enfeksiyon riski bulunabilir.
- Donör’ün fiziksel özellikleri, psikolojik değerlendirme sonuçları, eğitim durumu ve tarama testleri, alıcı çift’e detaylı bir şekilde sunulur.
Gerekli izin belgeleri hazırlanarak alıcı çift’e imzalatılır. Donör’ün kimlik bilgileri hariç tüm bilgiler, ailelere sağlanır.
Yumurta Donasyonu İşleminde Gebeliğin Oluşması için Gerekli Asgari Koşullar
Yumurta donasyonu işleminde gebeliğin oluşması için aşağıdaki koşullar sağlanmalıdır:
Endometrium, en az 10 gün boyunca E2 hormonu’na maruz kalmalı ve kalınlığı 8-13 mm arasında olmalıdır. Son çalışmalar, minimum 7 mm kalınlığın yeterli olduğunu göstermektedir.
E2 hormonu, çekilme kanamasını önlemek için kanda yaklaşık 24 gün bulunmalıdır. Embriyo transferi sonrası E2 kullanım süresi konusunda kesin bir fikir birliği yoktur.
İmplantasyon (yuvalanma), transferden yaklaşık 5 gün sonra gerçekleşir ve plasenta, E2 ve progesteron hormonlarını salgılamaya başlar.
Yumurta donasyonu, embriyo donasyonu veya dondurulmuş embriyo transferi işlemlerinde E2 ve progesteron dışarıdan verilir. Hastanın kendi hormonlarını takip ederek transfer yapmak zordur.
Progesteron’un doğru kullanımı kritiktir. Endometrium, 7 günden fazla progesteron’a maruz kalırsa gebelik şansı azalır. Biz, progesteron için 1,85 ng/mL’yi sınır değer olarak kabul ediyoruz.
Endometrium’un hazırlanması için yaklaşık 10 gün E2, ardından embriyonun yaşına göre progesteron uygulanır. Bu hormonların etkisi, transferden sonra yaklaşık 17 gün daha devam etmelidir.
Endometriumda Oluşabilecek Problemler Nelerdir?
Endometrium (rahim iç zarı), gebelik sürecinde kritik bir rol oynar. Endometrium’da oluşabilecek problemler, üç ana başlıkta incelenir: bozulma nedenleri, bozuklukların tespiti ve tedavisi.
1. Endometriumun Bozulmasına Sebep Olan Faktörler
Yumurta donasyonu sürecinde, endometrium’un bozulması gebelik şansını etkileyebilir. Endometrium, her ay adet kanamasıyla yenilendiğinden, mikrobik enfeksiyonlara karşı genellikle dirençlidir. Ancak bazı durumlar sorun yaratabilir:
- Kronik Endometrit: Endometrium’un kalınlaşmasına neden olan bu hastalık, gebeliği engeller. Tanısı, biyopsi ve immüno-histokimyasal boyama ile plazmosit hücrelerinin tespitiyle konur. Uzun süreli antibiyotik tedavisi ile iyileşebilir. Hastaların %1’inde görülür.
- Tüberküloz: Endometrium’u bozan nadir bir mikrobik hastalıktır. Nefes yoluyla bulaşır ve rahim zarına yerleşir. Nadir görülür (30.000’de 1). Kliniğimizde bu durumu yaşayan bir hasta, tedavi sonrası başarılı bir gebelik elde etmiştir.
- Prekanseröz Patolojiler: Kanser öncesi doku değişiklikleri, endometrium’da ciddi sorunlara yol açabilir ve öncelikle tedavi edilmelidir.
Kliniğimize başvuran hastaların yaklaşık %18’inde endometrium bozuklukları tespit ediyoruz. Bu oran, kronik ve karmaşık vakaların bize yönlendirilmesinden kaynaklanıyor.
Endometriumda Oluşabilecek Problemler ve Tedavileri
Endometrium’da görülen sorunlar ve tedavi yöntemleri şunlardır:
- Histeroskopi: En sık endometrium hasarına yol açan cerrahi işlemdir. Gereksiz yere sık uygulanması, özellikle koter kullanımı, kalıcı hasar bırakabilir. Rahimdeki septum veya kalp şeklindeki rahim anomalileri için yapılan kesme/yakma işlemleri de zarar verebilir.
- Miyom Ameliyatları: Büyük miyom’ların tek seansta çıkarılması, endometrium’da hasara neden olabilir.
- Kürtaj: Doğru yapıldığında zararsızdır, ancak vakum kullanımı avantaj sağlamaz.
- Rahim İçi Aşılamalar ve Spiral: Aşırı uygulanması, endometrium’a zarar verebilir.
- Polipler: 0,5 mm’den küçük olanlar alınmalıdır.
- Miyomlar: Rahim içine büyüyen miyom’lar gebeliği engeller. Rahim duvarında veya karın boşluğuna büyüyenler, çok büyük olmadıkça sorun yaratmaz. Tecrübelerimiz, 15 cm’ye kadar miyom’u olan hastaların sorunsuz doğum yapabildiğini göstermektedir.
- Hiperplazi ve Prekanseröz Durumlar: Kanser veya kanser öncesi hastalıklar öncelikle tedavi edilmelidir.
- Kronik Endometrit: Sebebi tam bilinmeyen kalınlaşma durumlarıdır.
- Endometrium Kanseri: Ciddi bir durumdur ve öncelikli tedavi gerektirir.
- Rahim Tüberkülozu: Nadir, ancak ciddi bir sorundur.
- Tamoksifen: Meme kanseri tedavisinde kullanılan bu ilaç, endometrium’da kalınlaşmaya neden olabilir, ancak genellikle zararsızdır.
Endometriumdaki Hasarın Değerlendirilmesi ve Tanısı
Endometrium hasarının değerlendirilmesinde en etkili yöntem, transvajinal ultrasonografi (vajinal USG)’dir.
Endometrium, adet kanamasıyla incelir ve adet döngüsünün ilk 6-7 gününde en ince halindedir. Yumurta gelişimiyle salgılanan E2 hormonu veya ağızdan alınan hormon ilaçları, endometrium’u kalınlaştırır.
Folikül 20 mm’ye ulaştığında veya ilaç tedavisi 10 güne vardığında, endometrium kalınlığı 8 mm ve üzerine çıkar. Menopozdaki hastalarda bu süreç 20 güne kadar uzayabilir. Eğer yeterli tedavi veya yumurtlamaya rağmen kalınlık 8 mm’ye ulaşmıyorsa, endometrium’da sorun olduğu düşünülür.
Endometrium türleri:
- Bozuk ve İnce Endometrium: Gebelik şansını azaltır.
- Kısmen Düzensiz Endometrium: Hafif sorunlara işaret eder.
- Üç Çizgi Halinde (Triple Line) Endometrium: Sağlıklı ve gebelik için uygun bir durumdur.
Kliniğimizde Yumurta Donasyonu (Yumurta Bağışı) Hizmetinin Şekli ve Standartlarımız
Kliniğimiz, yumurta donasyonu sürecinde her alıcı hasta’ya en az 10 adet sağlıklı M2 formunda yumurta sağlamayı garanti eder. Donör’lere ASRM standartları uygulanır ve tüm testler ile bilgiler elektronik ve görsel olarak kaydedilir.
Her hastaya en az 2 adet 5. gün blastokist (embriyo) transferi yapılır. Ayrıca, en az 2 adet 5. gün embriyosu, 1 yıl boyunca ücretsiz saklanır. İyi kalitede blastokist’lerin gebelik oranı oldukça yüksektir.
Yumurta, gebeliğin oluşmasında en kritik rolü oynar. Yumurta hücresi, spermin yaklaşık 1000 katı büyüklüğündedir ve karmaşık bir yapıya sahiptir.
Laboratuvarımız, NHS standartları’na uygun çalışır. Isı, pH, partikül, CO2 ve O2 değerleri günlük olarak ölçülür ve kaydedilir. Kare kod sistemi ile embriyo ve gamet takibi yapılır.
EYE WITNESSING ve ELECTRONIC WITNESSING sistemleriyle, işlemler iki embriyolog tarafından kontrol edilir ve elektronik olarak kaydedilir. Tüm cihaz ve filtrelerin bakımı, yetkili firmalarca düzenli olarak yapılır.
19 yıllık deneyimimizle gebelik oranımız %78’dir. KKTC’de gebelik oranlarını denetleyen bir yasal mekanizma bulunmamaktadır. Bazı merkezlerin %90 üzeri gebelik oranı iddiaları, biyolojik gerçeklerle uyuşmaz.
Hastalarımızı bir yakınımız gibi görür, maddi ve manevi destek sağlarız. 50,000 kişilik bir aile olarak, doğan çocuklar ve aileleriyle bağımızı sürdürüyoruz.